HİLAL-İ AHMER BAYRAM GAZETESİ
Osmanlı İmparatorluğu’nda gazete, Batı’yla ilişkilerin güçlendiği Tanzimat dönemiyle birlikte başlamıştır. Tanzimatçılar, halkı aydınlatmak ve onlara yol göstermek amacıyla gazete çıkarmışlardır. Gazetelerin yayımlanmaya başlaması makale, roman, hikâye, tiyatro gibi türlerin edebiyatımıza girmesinin önünü açmıştır. Tanzimat’ın ilk padişahı olan ve ileriye dönük, yenilikçi yönüyle bilinen II. Mahmut işte tam da bu dönemde Avrupa’daki yenilikleri yakından takip etmeye başlamış, bunun sonucu olarak da Türk basın tarihinin miladı sayılan bir adım atarak 11 Kasım 1831’de ilk Türkçe gazetemiz olan Takvim-i Vekayi’yi çıkarmıştır. Daha sonra Ceride-i Havadis yarı resmi (yarı resmi - 1840) , Tercüman-ı Ahval (İlk özel Türk gazetesi - 1860), Tasvir-i Efkâr (1862), Muhbir (1866), Basiret (1869), İbret (1870), Ayine-i Vatan (1869), Diyojen (1869), Asır (1870), Hülasatü’l- Efkâr (1873), Vakit (1875), Hürriyet (1868), Sabah (1876), Tercüman-ı Hakikat (1875), İkdam (1894) gibi gazeteler yayımlanmıştır.
Basın hayatındaki bu hareketlilik basın meslek kuruluşlarını da getirmiştir. Basın tarihimizdeki ilk basın meslek kuruluşu girişimi olan Matbuat-ı Osmani Cemiyeti’dir. 25 Haziran 1917’de kurulan bu cemiyet basın çalışanlarının haklarını koruma amaçlı çalışmalar yapmıştır, bu çalışmalardan biri de bayram gazetesi çıkarmaktır. Dini bayramlarda tüm gazetelerin yerine tek başına çıkan, böylece basın emekçilerine de tatil imkânı veren bir uygulamadır.
Matbuat-ı Osmaniye Cemiyeti 1918 yılından itibaren Ramazan Bayramı (Şevval 1,2,3) ve Kurban Bayramı‘ına (Zilhicce 10,11,12,13 ) mahsus bir çalışma başlatmıştır. Birinci dünya savaşında yıpranan ülkenin durumu da göz önüne alınarak Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı’nda açtığı hastaneler, aşevleri ve sosyal yardımlarla büyük takdir toplayan Hilal-i Ahmer Cemiyeti ile birlikte çalışılmaya karar verilmiştir. Hilal-i Ahmer Cemiyeti farklı dönemlerde Servet-i Fünun, Tanin, İkdam, Cumhuriyet gibi bir gazeteyle mukavele yapmıştır. Mütareke döneminde milli duruş sergileyen gazetelerle çalışılmaya özen gösterilmiştir. Anlaşılan gazete bayram süresince kendi logosuyla değil “Hilal-i Ahmer Gazetesi” logosuyla çıkmıştır. Bu özel nüshalarda Hilal-i Ahmer haberlerine fazlaca yer verilmiştir. Gazetenin tiraj ve reklam gelirlerinin önemli bir kısmı Hilal-i Ahmer Cemiyetine bırakılmıştır.
Hilal-i Ahmer Cemiyetini tanıtma aracı olarak da kullanılan Bayram Gazetesi, günlük gazetelerin yerine hem cemiyeti tanıtmak, hem de gelir kaynağı olmak üzere 1918-1928 yılları arasında toplam 10 yıl basılmıştır. Gazetede günlük yurt ve dünya haberleri verilirken üst köşesinde Cemiyet’in propagandası yapılmıştır.
Dönemin dağıtım olanaklarından dolayı ulusal gazete hüviyetinden uzak olan bu gazeteler İstanbul ve civar illerde satılabiliyordu, oysa Hilal-i Ahmer Gazeteleri Hilal-i Ahmer şubeleri vasıtasıyla ülkenin pek çok şehrinde satılabilmiştir. 10 yıl boyunca Hilal-i Ahmer tarafından üstlenilen bu vazife 1928 yılı sonrasında Yeşilay, Himaye-i Etfal Cemiyetleri tarafından yürütülmeye devam etmiştir. Hilal-i Ahmer Cemiyeti bir müddet kendi imkânlarıyla bir gazete yayınlamaya çalışmışsa da çok uzun soluklu olmamıştır
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 1952 yılında 5953 sayılı kanunla “Bayram Gazetesi” adıyla sürdürdüğü bu gelenek 1993 yılında son bulmuştur.
Kızılay yayınlarından derlenmiştir.
Recep Can