Haber Detay

30 AĞUSTOS ZAFERİ, HİLAL’İ AHMER ZAFER MÜZAYEDESİ

26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin öncesinde ve sonrasında Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Türk Askerinin ve halkının yaralarını sararak tarihinin en önemli çalışmalarına imza atmıştır.  

Milli Mücadele yılları, Hilal-i Ahmer’in hizmet ve fedakârlığının zirveye ulaştığı, kesintisiz 24 saat çalıştığı en şerefli dönemleridir. Bu dönemde on binlerce yaralı ve hastanın tedavi edildiği, birçok yerde, çok kısa zamanda Hilal-i Ahmer hastaneleri, nekahethaneleri, dispanserleri, aşhaneleri, çayhaneleri kurarak, o günün olağanüstü şartları, ilaç ve malzemenin kıtlığına, teminindeki zorluklarına rağmen, başarılı hizmetler vermiştir.
 
1922 yılına ait 13 sayılı Hilal’i Ahmer Mecmuası 30 Ağustos Zaferine ve Zafer Sonrasında Hilal-i Ahmer’in çalışmalarına özetle aşağıdaki gibi yer vermektedir;
 
Büyük Taarruz 26 Ağustos 1922 Cumartesi sabahı saat 5.30’da topçu ateşiyle baskın biçiminde başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ve 1’inci Ordu komutanı Nurettin Paşa ile birlikte savaşı yönetmek üzere Kocatepe’deydi. Taarruzun ilk günü Yunan cephesi yarılmış ve ertesi gün Afyon kurtarılmıştır. İki gün içinde Afyon’un 40-50 kilometre civarındaki bütün Yunan müstahkem mevzileri ele geçirilmiştir. Yunan kuvvetlerinin büyük bölümü 30 Ağustos’ta Aslıhanlar civarında kuşatılmış ve burada Mustafa Kemal Paşa’nın idare ettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde ana kuvvetleri imha edilmiş, pek çok esir alınmıştır. Yunan ordusunun İzmir yönüne doğru kaçmaya başlaması üzerine Başkomutan o ünlü emrini vermiştir: “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!”
 
Türk ordusu 1 Eylül 1922’de Uşak’ı geri almış,  Eskişehir cephesindeki 3’üncü Yunan Kolordusu Bursa istikametinde kaçmaya başlamış, Yunan ordusunun bu kolunu takip eden Türk kuvvetleri önce Bilecik’i arkasından 6 Eylül’de İnegöl ve Yenişehir’i işgalden kurtarmıştır. Yunanlıların ateşe verdikleri Manisa ve Menemen’e 7-8 Eylül günlerinde ulaşan Türk kuvvetleri 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir’e girerek Yunan işgaline son vermiştir. Türk kuvvetlerinin diğer kolu 18 Eylül’de Kapıdağ Yarımadası’na ulaşarak Anadolu’yu tamamen Yunan askerinden temizlemiştir.
 
30 Ağustos Zaferi Sonrasında Hilal’i Ahmer Müzayedesi, Bağış Kampanyası ve Fener Alayı
 
30 Ağustos zaferi sonrasında Hilal-i Ahmer faaliyetlerini sıralayacak olursak:  Milli mücadele boyunca Yunanlılardan esir alınıp Ankara, Kırşehir, Çankırı, Kayseri, Sivas, Keskin gibi esir kamplarında tutulan askerlerin aileleriyle haberleşmesi ve esirlere iaşe dağıtımı Hilal-i Ahmer Üsera Komisyonu tarafından yapılmıştır. Aynı şekilde Yunanistan’da esir tutulan Türk esirlerimize de yardımlar yapılmıştır. Ankara, Kırşehir, Kayseri de açılan hastaneler ile yaralı askerlerimizin tedavileri yapılmıştır. TBMM ve Hilal-i Ahmer Ankara Heyet-i Merkezîyesi emri ile tüm yurttaki Hilal-i Ahmer Merkez ve Şubeleri harekete geçirilerek savaştan mağdur olan halkın imdadına yetişmek için büyük bir bağış kampanyası düzenlenmiş, halktan ayni ve nakdi yardım talep edilmiştir. Bu yardım çağrısına işgal altında bulunan İstanbul halkıda iştirak etmiştir. Toplanan yardımlar ihtiyaç sahiplerine iletilmiştir.
 
İzmir’de kazanılan zaferin coşkusu ile Hilal-i Ahmer İzmir Merkezi ve İzmir Darülfünunun tertip ettiği bir büyük bir fener alayı düzenlenmiştir. İstanbul Çemberlitaş’ta 2 Bin kişinin katıldığı bir müzayede tertip edilmiştir, müzayede de açık arttırma ile satılan 50 Kg ağırlığındaki karpuz Askeri Müze Müdürü Ahmet Muhtar Paşa tarafından satın alınıp parası Hilal-i Ahmer’e bırakılmıştır.
 
 
 
 

 

Hilal-i Ahmer Mecmuası Sayı 13 Yıl 1922 derlenmiştir.
Mehtap Baykal Yeşilyurt
Çeviri: Recep Can